sevgili günlük #6 - "kristof kolomb'dan önce amerika"

    8 NİSAN 2014

    Nisan yine erik kokuyor.

    Tıpkı saçların gibi.

    (Hamelin'de yalnız bir akşamüstü)

    ***

    15 HAZİRAN 2019

    Stara Planina Dağları'nın eteklerindeyiz. Teteven ile Apriltsi arasında eski bir dağ yolu. Yıllar önce terk edilmiş bir benzin istasyonu.

    "Click!" 

    Çam, laçin ve meşe ağaçları sarmış benzinliğin her bir yanını. Kapıda bizleri beyaz ve mor zambaklar karşılıyor. İçerisi sarmaşık dolu.

    "Click!"

    Yağmur döktü dökecek. Oysa ki havanın güzelliğine aldanmamalıymış insan. Olsun diyorum, bulutlar böyle de çok güzel.

    "Click!"

    Elimdeki fotoğraf makinesinde yalnızca bir film kalmış. Daha fazla kullanmamalıymışım, önümüzdeki henüz 20 bin kilometre yol varmış. Ne anlatırsa anlatsın, yüzünden gülümseme bir an olsun kaybolmuyor ve bu benim çok hoşuma gidiyor.

    "Click!"

sevgili günlük #5 - "tipik bir merkür retrosu"

    26 EYLÜL 2021 

     Oldham caddesi 53 numarada yaşıyor. Jean-Michel Basquiat'e bayılıyor ve arp çalıyor. Heykel bölümü okuyor, bir İngiliz ile evlenmeyi ve üç çocuk yapmayı planlıyor.

    Ona hafta sonları fal baktırmaya giderdim. Anlatmam mümkün değil, ama onda bir şeyler olduğuna yemin edebilirim.

    Evinde sigara içmeme izin vermiyor. Her tarafı tütsüyle kaplıyor.

    "Sende bugün bir haller var," dedi.

    Bakın gördünüz, yine bildi.

    "Doğum haritana baktım. Plüton şu anda sekizinci evine girmiş. Haliyle dönüşüm kaçınılmaz olacak."

    "Bu yüzden mi rüyamda sürekli onu görüyorum?"

    "Hayır, o tipik bir Merkür retrosu etkisi. Geçici... Zaten sabit burçlarda bu tarz nostaljik fetişler epey yaygındır."

    Satürn döngüsünden, yükselen etkisinden falan bahsetti.

    Gözleri yemyeşildi.

    Gözleri çok güzeldi.

    ***

    6 KASIM 2022

    Beni rüyasında gören bir adam. Aslında ben de onu rüyamda görmüştüm. Evet, biraz karmaşık oldu. Ama iyi biri. Haftada birkaç sabah arayıp hal hatır sorar. Genelde kısa kesip bir an önce kapatmaya bakarım. Fakat bu kez çenem düştü. Ona bazı varoluşsal itiraflarda bulundum.

    "Bazı günler artık sorumluluk sahibi bir birey olmaktan çıkmayı arzuluyorum."

    "Bu pekala mümkün" dedi. "Peki bunun yerine ne yapmayı planlıyorsun?"

    "Henüz bilmiyorum," dedim. "Ama sanırım rutubetli bir bodrumda unutulmuş paslı vargel olmak istiyorum."

    "Seni de ancak bu paklar" dedi.

    Konuştuklarımı hiçbir şekilde siklemediği belliydi.