8 Nisan 2024 Pazartesi

sevgili günlük #3 - "uyuyamayanlar için televizyon programı"


    6 EKİM 2018

    İkindi vakti uyanır uyanmaz annemi aradım. Sesi biraz üzgün geliyordu, uzaktan bir akrabası vefat etmiş, cenaze evindeymiş, çabuk konuşacakmışım... 
    Direkt konuya girdim: “Anne, ben artık senin biricik oğlun olmak istemiyorum.”
    “Peki, ne olmak istiyorsun?” diye sordu, haklı bir şekilde.
    Biraz düşündüm, “soba borusu olmak istiyorum sanırım,” dedim.
    Kararım ne olursa olsun bana saygı duyacağını, fakat bu konuyu bir müddet daha düşünüp onu tekrar aramamı tembihledi.
    Çünkü daha evvelden de ona, artık heteroseksüel olmayacağımı, bir duş başlığı ya da mekanik makaslı cırcırlı kriko olmak istediğimi söylemiştim.


    ***

    9 EKİM 2018

    Başımı yastığa koyduğumda, hayal ediyorum her gece. Uyuyamayanlar için bir televizyon programı yapıyorum, haftada üç gece. 
    Mor, sarı ve yeşil renklerle dekore edilmiş stüdyo. Mor tahmin edebileceğiniz gibi uykusuzluğu sembolize ederken, yeşil de izleyicinin huzur ve güven duymasına yardımcı oluyor. Sarı ise burada en kritik rolü üstleniyor: O bize daha bilgili ve entelektüel bir hava katıyor. 
    Karşımda 40'lı yaşlarda saygıdeğer bir yazar. "Yazdıklarımın yüzde 95'ini çöpe atıyorum," diyor.
    Neden?
    Bir nedeni yok işte, atıyor.
    Tam o sırada sen araya giriyorsun. 1945 sonrası İsveç şiirini anlatmak ya da Sappho'dan bir şeyler okumak için. Hangisi olduğunun bir önemi yok. Her ikisi de aynı ölçüde getiriyor uykumu.
    Mışıl mışıl uyuyorum sonra.
    Elbette, bu arada... Sıkıcı bir programda da olsa... Güzeldi seni görmek.

    ***
    
    7 NİSAN 2024

    "Yavuz Turgul film çekmez 
    Şener Şen'siz 
    Kupanın tadı olmaz 
    Fener sensiz..."
    V.Ö.